1980-1982 Türkiye Ekonomisi
Yaşanan ekonomik dengesizlikler
sonucunda alınan 24 Ocak 1980 Ekonomik
İstikrar Kararları ile, ihracatın ve
döviz gelirlerinin artırılması,
enflasyonun kontrol altına alınması ve
ekonominin dışa açılarak uluslararası
rekabet ortamına uygun dinamik bir
yapıya kavuşturulması amaçlanmıştır.
İstikrar Programı ile öngörülen başlıca
tedbirler şunlardır:
Döviz gelirlerini artırıcı tedbirler.
İthalatın libere edilmesine yönelik
tedbirler.
Fiyat oluşumu ile ilgili tedbirler.
Yabancı sermaye ile ilgili tedbirler.
İdari tedbirler.
Para politikası ile ilgili tedbirler.
Döviz Gelirlerini Artırıcı Tedbirler
24 Ocak 1980 tarihinde, Türk Lirası,
Dolar karşısında yaklaşık %49 oranında
devalüe edilerek Dolar kuru 47 TL'den 70
TL'ye çıkarılmıştır. 1 Temmuz 1981'den
sonra ise günlük kur ayarlamalarına
başlanmıştır.
İhraç ürünlerimize dış pazarlarda
rekabet gücü kazandırılması ve ihracatta
sanayi mamullerinin payının artırılması
amacıyla, yeni teşvikler uygulamaya
konmuştur. Bu çerçevede ihracatta vergi
iadesi sistemi yeniden gözden
geçirilmiştir. İhracatçıların döviz
tutma yetkisi (kazandıkları dövizin
%50'sini kendileri ya da diğer
üreticilerin girdi ithalatında kullanma
olanağı) kapsamı genişletilmiştir.
İhracata yönelik üretimde kullanılacak
girdilerin ithalatı gümrük vergisinden
muaf tutulmuştur. T.C. Merkez Bankası
nezdinde "İhracatı Teşvik Fonu"
kurulmuş, teşvik belgesi alan
ihracatçılara bu fondan kredi
sağlanmıştır.
Ticari bankaların kredilerinin %15'ini
sınai ürün ihracatında kullanmaları
zorunluluğu getirilmiştir. İhracatta
kullanılmak üzere yurtdışından getirilen
prefinansman dövizlerine, döviz
cinslerine göre "Libor" faiz oranları ve
azami %1,25'e kadar "faiz farkı
(spread)" verilebilmesine olanak
sağlanmıştır. Ayrıca ihracatın
artırılması amacıyla serbest bölge,
gümrüksüz antrepo kurulması ve
işlemlerin kolaylaştırılması yönünde
önlemler alınmıştır.
Bu uygulamalar sonucunda ihracat gerek
döviz getirisi açısından gerekse miktar
açısından üç yılda iki katına yakın
artmış, ihracatın GSMH içindeki payı
1979'da %4,1'den 1982'de %10,5'e
yükselmiştir.
İthalatın Libere Edilmesine Yönelik
Tedbirler
İthalatta alınan damga vergisinin oranı
%25'den %1'e indirilmiştir. 1981 yılında
"Tahsisli İthal Malları Listesi"
uygulamadan kaldırılmış, I ve II sayılı
Liberasyon Listelerinin kapsamı
genişletilmiştir. İthalatta alınan
teminat oranları düşürülmüş ve tahsili
konusunda bazı kolaylıklar sağlanmıştır.
Liberasyon listelerinden ithalatçıların
20 bin dolara, sanayicilerin 40 bin
dolara, imalatçı-ihracatçıların ise 10
bin dolara kadar olan taleplerinin,
ithal müsadesi düzenlenmeksizin,
doğrudan yetkili bankalara yapılmasına
ve transferlerin de bu bankalarca yerine
getirilmesine imkan sağlanmıştır.
Fiyat Oluşumuna İlişkin Tedbirler
24 Ocak kararlarının en önemli ve
belirleyici öğelerinden biri fiyat
politikalarının piyasa koşullarında
belirlenmesidir. Bu çerçevede fiyat
denetimi ile ilgili komisyonun görevine
son verilmiştir. Kamu kesiminin ürettiği
mal ve hizmetlerin fiyatı %100-400
arasında artırılarak, temel malların
kapsamı sınırlanmıştır.
Gübre, kömür, elektrik, demir ve
denizyolu "yük" taşımacılığı dışında
kalan tüm mal ve hizmetlerin fiyatının
ilgili kamu kuruluşu tarafından
serbestçe saptanabilmesine imkan
tanınmıştır. İstikrar programında iç
pazarın rekabete açılmasının gerekliliği
belirtilmiştir. Programın belirleyici
özelliklerinden biri de işgücü ve
sermaye gibi temel üretim faktörlerinin
fiyatının piyasa koşullarına göre
belirlenmesidir. Ücretler, istikrar
programının uygulandığı ilk iki yılda
gerilemiştir.
Yabancı Sermaye ile İlgili Tedbirler
Yabancı sermaye girişini özendirmek
amacıyla ise yönetimsel ve yasal
düzenlemelere gidilmiştir. Yabancı
Sermayeyi Teşvik Kararı (6224 sayılı) ve
Çerçeve Kararnamesi doğrultusunda daha
sonra çıkarılan kararlarla yabancı
sermaye teşvik edilmiştir. 1980'de 97
milyon Dolar olan yabancı sermaye girişi
izni, 1981 yılında 337 milyon dolara
yükselmiştir.
Para Politikası ile İlgili Tedbirler
Faiz oranlarının piyasa koşullarına
bırakılması ile faiz oranları hızla
artmış, 1 Temmuz 1980 tarihinden sonra
kredi faizleri ile vadeli tasarruf
mevduatı faizleri tümüyle serbest
bırakılmıştır. 24 Ocak İstikrar
Programı'nda hedeflendiği gibi para arzı
artış oranı ilk üç yılda giderek
azaltılmıştır. Bunda Merkez Bankası
kredilerinin önceki yıllara oranla daha
az kullanılması etkili olmuştur.
Bankalar sistemi aracılığı ile kaynak
yaratılmaya başlanmasıyla kamu kesimi
yerini özel sektöre bırakmaya
başlamıştır. GSMH içerisinde kamu
harcamalarının oranı %27-28'den, %20-21
dolayına inmiş, kamu gelirlerinin
GSMH'ye oranı da vergi düzenlemeleri
sonucu %18 dolayına yükselmiştir.
1 Ocak 1981'de yürürlüğe giren yeni
vergi düzenlemeleriyle gelir dilimleri
yeniden düzenlenerek ücretli kesim
üzerindeki vergi yükü azaltılmıştır.
Sermaye ortaklıkları, kooperatifler ve
vakıf gibi kuruluşlardan alınan
vergilerde de yeni düzenlemeler
yapılarak ortaklıkların pay sahiplerine
dağıttıkları karlar üzerinden alınan
vergi oranları azaltılmıştır.
İhracata yönelik mal ve hizmetleri
üretenler ve ihracatçılar için özel
istisna ve bağışıklıklar getirilmiştir.
Ek olarak, taşınmaz mal alım-satımıyla,
dayanıklı tüketim mallarının alım-satım
vergisi ve yıllık vergiler
artırılmıştır.