|
Dünya Ekonomisi
IMF
Uluslararası Para Fonu (International
Monetary Fund) (IMF), 1944 yılında
uluslararası para sisteminin esaslarını
belirleyen Bretton Woods Anlaşması gereğince
kurulmuş ve 1 Mart 1947’den itibaren fiilen
çalışmaya başlamıştır. Merkezi
Washington’dadır.
Guvernörler Meclisi, İcra Kurulu ve Genel
Müdür olmak üzere üç yönetim organı vardır.
Üye ülkelerin maliye bakanlarından oluşan
Guvernörler Meclisi, yılda bir defa
toplanır. İcra Kurulu ise 6’sı atanmış ve
14’ü seçilmiş olmak üzere 20 direktörden
meydana gelir. Fondaki en yüksek paya sahip
6 ülke, kendilerini temsil edecek
direktörleri doğrudan atarlar. Geri kalan
üyeler ise gruplara ayrılır ve her grup bir
direktör seçer.
Üye ülkelerin Uluslararası Para Fonu’na
verdikleri kaynaklardan meydana gelen
kotalar, özel çekme hakkına göre hesaplanır.
Her ülkenin %25’i altın, %75’i ulusal
paradan oluşan kotası, temsilcilerin
oylarının ağırlığının yanı sıra kredilerin
sınırlarını da belirler.
Uluslararası rezerv yetersizliğini gidermek
için likidite yaratacak bir kurum olarak
oluşturulan Uluslararası Para Fonu’nun
gerçekleştirmeye çalıştığı amaçları
şöyledir:
Uluslararası ticaretin gelişmesini sağlamak
üzere ülkelerde tam istihdam üretim
seviyesine ulaşılması.
Gelişme hızlarının artırılması.
Sabit kur sisteminin gerçekleştirilmesi ve
kurlarda istikrarın sağlanması.
Tek yönlü devalüasyonların olanaklar
oranında önlenmesi.
Ödemeler dengesi sorunlarının çözümüne
yardımcı olmak için üye devletlere kredi
verilmesi ve ticari serbestliğe
kavuşturulması.
Kararlı kur politikası ile ulusal para
politikaları arasında koordinasyon kurarak,
kambiyo piyasalarına istikrar
kazandırılması.
Konvertibiliteden, çok yanlı ödeme sistemi
ve uluslararası uzmanlaşmadan tam yarar
sağlanması.
Fon’un ana sözleşmesinde yer alan bu
amaçlar, döviz kuru istikrarı, döviz
kontrolleri ve ithal kısıtlamalarının
kaldırılması ve yeterli uluslararası
likidite sağlanması olmak üzere üç ana
nokada odaklanmaktadır. Döviz kuru
istikrarının sağlanması için her ülke,
ulusal parasını altınla tanımlamakta ve
parite döviz kurunu Fon’a bildirmektedir.
Ancak önemli bir dengesizlik durumunda
paritesini değiştirebilmektedir.
Döviz kontrolü ve ithalat kısıtlamalarının
kaldırılması ilkerine göre ülkeler, dış
ticaret kısıtlamalarına gitmeyeceklerdir. Bu
amaçla Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel
Anlaşması (GATT) ve Avrupa Tediyeler Birliği
(EPU) olmak üzere iki anlaşma yapılmıştır.
Avrupa paralarının konvertibl olması üzerine
EPU’nun da görevi bitmiş, yerine Avrupa Para
Anlaşması (EMA) yapılmıştır. Öte yandan
ülkelerin kotalarından oluşan fondan yapılan
çekmeler, ülkelere ek bir likidite olanağı
yaratmıştır.
Üye ülkeler, kotanın %25’ini oluşturan
altınla yaptıkları ödemeyi, istediklerinde
geri çekebilmekte, buna karşılık kredi
dilimini meydana getiren %75’lik kısmı ise
IMF’in onayıyla kullanabilmektedirler.
Üyelerin, IMF’den kredi sağlayabilmeleri,
statü hükümlerine ve İcra Kurulu’nun koyduğu
esaslara bağlı olarak şu şekillerde
olmaktadır:
Normal çekme hakları
Üye ülkeler, altın olarak yatırdıkları
katılma paylarını, yani fondaki rezervlerini
kullanırlar. Daha sonraki krediler, katılma
payının %200’ünü geçmemek şartıyla verilir.
Fondaki rezerv pozisyonlarından
(kotalarından) arta kalan kısımdan verilen
bu kredilerin karşılığı, ulusal parayla ve
peşin olarak ödenir.
Özel çekme hakları
Üye ülkelerin devamlı artan ödemeler dengesi
sorunlarının normal çekme hakları ile
giderilememesi ve özel anlaşmalar (stand-by
arrange ments) yapılmaya başlanması üzerine
1970 yılından itibaren her üye ülke için
belli miktarlarda özel çekme hakkı
getirilmiştir.
Altın kambiyo sisteminin yerine geliştirilen
bu sistemin esası soyut bir birim olan
SDR’dir (Special Drawing Right). Üyelerin
bundan yararlanabilmeleri için para, maliye,
dış ticaret, ödemeler dengesi hakkındaki
bilgileri sunmaları ve gösterdikleri
gerekçelerin IMF tarafından haklı bulunması
gerekmektedir.
1990’ların başlarında 177 ülkenin üye olduğu
IMF’e Türkiye, 14 Şubat 1947 tarihli ve 5016
sayılı yasayla katılmıştır.
|
|
|
|